Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin bölgesinde sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, “Bugünler düne bakıldığında kolay kazanılmadı. Yarınlarda çok kolay olmayacak. Dolayısıyla bir beka problemi yaşıyoruz” dedi.
Yüz yıllardır Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunların farkında olduklarını kaydeden Cömertoğlu, “15 Temmuz hain girişim ile birlikte ortaya çıkan içimizdeki hainlerin hala içimizde barınmak istemleri ve var olma gerçeklerini farkında olarak kendi insanımızı ötekileştirmeden, kamplaşarak karşımızda terörle anılan bir insan yapısı oluşturmadan kazanmanın günüdür bugün. Kavganın günü değildir, tenkitin günü değildir. Tebliğin ve irşatın insanlığın ve erdemin kardeşçe yaşamanın kazandığımız paylaşmanın günüdür. Kürtle kürtün, Türkmenle çerkezin, lazla abazanın, hiç bir kavmin bu coğrafyada kavgası yoktur. Son 200 yıldır bir aklın küresel sermayenin eşliğinde kuşatma modeli ile bütün coğrafyalara özellikle de yaşadığımız Anadolu coğrafyasına dayatılmak istenen algı düzeyin de de her gün yenisi ile örtüştürülüp böl parçala yut yönetimin siyaset tezgahında geçirilerek, seçimlere angaja edilerek, üst aklın kullandığı sloganları ile bölünmek ve parçalanmak istenen bir neslin son temsilcileriyiz” ifadelerine yer verdi.
Yerel yöneticiler olarak halka karşı sorumluluklarının olduğunu da belirten Başkan Cömertoğlu, “Kullandığımız kamu kaynağını bölmek, parçalamak isteyenlere karşı sonuna kadar bölünmemek, parçalanmamak halkımızın emrinde olmak konusunda bir duruş sergilemek için kullandığımızı ifade etmek istiyorum. Millet adına bir duruş sergilememiz lazım.Milletinde devleti adına gelecekteki bekası adına seferber etmesinin günü bugündür diyorum.Bunu niye diyorum; Orta doğuda,Afganistan’da binlerce yıldır kardeşçe yaşayan toplumlar birbirlerine kırdırdılar.Kardeşler karşı karşıya getirildiğinde bir diğerinin mağlubiyeti yoktur."dedi
Yüz başlıkta çalışma
Çalışmalar hakkında da bilgiler veren Cömertoğlu, “Bizler çerden çöpten aş yapan bir bölgedeyiz. Aşımızı yüz başlıkta organik ürün söylemi ile başlatık. Niye başlattık, çünkü kırsalda üretememe problemi var. Özentilere kurban olmuş sağlık, eğitim, işsizlik başta olmak üzere birçok etkenler bölgeden şehre oradan da bir büyük şehre göçüne şahit oluyoruz. Gidenlerin bu kalabalık içerisinde boğulduğunu, yaşama hürriyetini ve özgürlüğünü kaybettiğini görmek istemiyoruz. Biz bunlara inat yerelde bir tutunma modeli geliştirelim bunun adı kırsal da balık tutma modeli. Kırsal da herkesin kendi özünde güçlü olduğu tarafları öne çıkarıp zayıf taraflarını da en az o kadar güçlü kıldığı bir çalışma modeli koymak. İnsanların arzu ettiği kent modelini bu konuda yapacağımız çalışma ile halkı içerisine koyarak geliştirmeliyiz."İfadelerini kullandı
Reyhan’ın markalaşma süreci
Fesleğengillerden bir çeşit olan mor Arapgir reyhanı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Cömertoğlu, Türkiye’de 40’a yakın fesleğen grubunun olduğunu belirterek “Farklı bölgelerde yetişiyor ama Arapgir reyhanının ayırt edici özelliği coğrafi işareti oldu sadece Arapgir’de yetişiyor” şeklinde konuştu. Reyhanın özelliğinden de bahseden Cömertoğlu, “Toksin içermeyen sınırsız içile bilen tek bitki çayı mor reyhandır. Arapgir’de yetişiyor. Bunun ürüne dönüşmesi de İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Prof. Dr. Adnan Hayaloğlu tarafından 8 yıldır çalışılan ekip çalışması ile geçen yıl Uluslararası Tıbbi, Aromatik ve Boya Bitkileri Sempozyumunda bu ispatlandı. 8 yıllık akademik çalışma bir broşüre dönüştü, bir kataloga dönüştü. 750 sayfanın üzerindeki bu çalışma analiz değerleri ile birlikte coğrafi işaret belgesini hak etti. Türkiye’de tektir. Ürüne dönüştürmede değince katma değeri yüksek ürünler kategorisinde Tarım Bakanlığı’na Arapgir Belediyesi olarak 4 yıl önce sunduğumuz proje kabul edildi. Ödeneği çıktı, ödenek tamamen İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliğine aktararak bu bilimsel çalışmayı devem ettirmek üzere. Ürünlerimiz hem yerel hem de ulusal marketlerde satışta ve geri dönüşler noktasında çok olumlu tepkiler alıyoruz. Reyhandan ürüne dönüştürme projesi kapsamında ilk olarak çay ürünü elde ettik ve şuan da piyasaya arz ettik, talepte bulunan vatandaşlarımız sanal alemde reyhancayi.com adresinden istedikleri zaman ürünümüze ulaşabilir” diye konuştu.
Reyhanın üreticiye katma değeri
İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği’nin 8 yıllık çalışmasından sonra coğrafi işaret başvurusu ile birlikte katma değeri yüksek ürünlere dönüştürme kararı çıktığını ve üretici ile birlikte üretim kararı aldıklarını kaydeden Cömertoğlu, “Üreticinin bir kısmı bu işe yöneldi bir kısmı uzaktan bakmaya tercih etti. Yönelenler ile birlikte bir sistem kurduk. Arapgir Belediyesi olarak da bir risk aldık, kamu arazi olan arazilerden kozluk vadisi içerisinde 60 dönüm kendimize ait toplamda da 100 dönümün üzerinde şahsa ait araziyi reyhana yönlendirdik,bunun alım garantisini verdik ve ürettirdik ve ürettik."şeklinde konuştu