Arapgir’de baba mesleğini sürdüren ayakkabı ustası 60 yaşındaki Erol Hakan, yarım asırdır el emeği göz nuruyla tahta çiviler kullanarak ayakkabı ve yemeni üretiyor.
Arapgir ilçesinde, dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan dükkanında ayakkabıcılık yapmayı sürdüren Erol ustanın, yaş köselelere tahta çivilerle monte ederek sağlamlaştırdığı ayakkabı ve yemenileri yoğun ilgi görüyor.
Fabrika ve makinelere inat el emeği göz nuruyla günde sadece bir çift ayakkabı yapabilen Erol Usta, mesleğin son temsilcilerinden olarak günümüzde üretimine devam ediyor.
Mesleğini öğretecek çırak bulamamaktan yakınan Erol Usta, Almanya’dan bir tanıdığının aracılığıyla getirttiği tahta çivileri temin edebildiği sürece mesleğini sürdürmeyi planlıyor.
Erol Hakan, dedesinden babasına babasından da kendisine miras kalan mesleğini elinden geldiğince devam ettirmeye çalıştığını söyledi.
Küçük yaşlarda babasının yanına gidip gelerek, izleyerek ve çivileri düzelterek mesleği öğrendiğini anlatan Erol Usta, dikiş makineleri ve güçlü yapıştırıcılar olmadığı dönemlerde Türkiye’de çok sayıda ustanın bu ayakkabıları ürettiğini ifade etti.
– “Makineler çıkınca bu işi yapan kalmadı”
Erol Hakan, eskiden dükkanının da bulunduğu sokakta çok sayıda kişinin bu işle uğraştığını ancak sektörde makinelerin kullanılmaya başlanması ve seri üretimler dolayısıyla mesleği icra edenlerin bu işi bıraktığını aktararak, şöyle devam etti:
“Tahta çivili ayakkabı, dikiş makineleri ve güçlü yapıştırıcılar olmadan önce Türkiye’nin her yerinde yapılıyordu. Makineler çıkınca bu işi yapan kimse kalmadı. Çivi de bulamıyoruz zaten. Bu işi yapan kalmadığı için tahta çiviler de bulamamaya başladık. Almanya’dan getirtmeye başladım. Sanıyorum orada da bu çivilerin son dönemleri. Orada da bulmakta zorluk çekiyoruz. Tahta çivileri bulduğum sürece bu işi devam ettirmeye çalışacağım. Bu bizim kültürümüz, ilçemizle de özdeşleşti. İlçeye gelenler de yoğun ilgi gösteriyor. Sipariş üzerine üretim yapıyoruz. İşimi seviyorum.”
Erol Usta, mesleğine gösterilen ilgiden memnun olduğunu, duyanların tahta çivili ayakkabıdan almak istediğini dile getirerek, çeşitli fuarlara katılarak ayakkabı ve yemenilerinin tanıtımını yaptığını da söyledi.
Tahta çivili ayakkabıların sağlamlığıyla ön plana çıktığını aktaran Hakan, “Çivileri nemli köseleye çakıyoruz. Çivi genleşince köseleyle bütünleşiyor. Kösele aşındıkça çivi de beraberinde aşındığı için herhangi bir yıpranma olmuyor. Ama dikiş öyle değil, kösele aşındığında dikiş ortaya çıktığında mutlaka kopuyor. Tahta çivili ayakkabılarımız sağlam olduğu için yoğun ilgi görüyor.” diye konuştu.
– “Cumhurbaşkanımıza da tahta çivili ayakkabı yapıp göndermek istiyorum”
Erol Usta, ürettiği ayakkabılara talebin çok olmasına karşın üreten bulunmadığını belirterek, “Günde bir çift ayakkabı yapabiliyorum. Bu işi artık yapan yok. Yurt dışına da özel olarak ayakkabı ve yemeni gönderiyorum. Geçen yıl ABD’den çok sayıda sipariş aldık. Ayakkabı numarasını öğrenebilirsem Cumhurbaşkanımıza da bir tahta çivili ayakkabı yapıp göndereceğim.” dedi.
Mesleğini devam ettirecek çırak bulamamaktan yakınan Hakan, “Babam mesleğinde çok titizdi. Ayakkabıda beğenmediği bir yer olursa söktürür baştan yaptırırdı. İşini layıkıyla yapardı. Bize de öyle öğretti. Biz de layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Mesleği yeni nesile aktarmayı istiyorum ancak çırak bulamıyoruz. Bu iş emek ve sabır isteyen bir iş ama çırak yok. Gelen kimse yok. Gelen olsa öğreteceğiz ama yok. İlçede Halk Eğitim Merkezi’nde kurs açtık ancak gelen olmadı.” diye konuştu.