IV. Uluslararası Oğuzlar Sempozyumu 11-13 Ekim tarihleri arasında Arapgir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Arapgir Samime Aydınlar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi
IV. Uluslararası Oğuzlar Sempozyumu 11 Ekim Cuma günü Arapgir Samime Aydınlar Kültür Merkezi’nde, saygı duruşu ve akabinde İstiklal Marşı’mızın okunması ile başladı.
Çepni Dernekler Federasyonu Başkanı Recep Genç, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Talas, Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahire Hüseynova ve Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu’nun protokol konuşmaları ile devam etti.
Prof. Dr. Necati Demir’in “Tarih İçinde Oğuz Türklüğü” Konferansı, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz’ın başkanlığında; Prof. Dr. Yaşar Kaya, Prof. Dr. Ünal Şentürk ve Prof. Dr. Bekir Kocadaş’ın “Aile Paneli” başlıklı sunumları, Doç. Dr. İbrahim Öztürk başkanlığında; Prof. Dr. Hava Kurt Selçuk, Prof. Dr. Nevzat Topal, Prof. Dr. Bülent Kara ve Prof. Dr. Hakkı Çiftçi’nin “Tarih Paneli” başlıklı sunumlar gerçekleştirildi.
Farklı salonlarda, tarih, kültür ve Oğuz Türkleri’nin aile yapısı gibi konular ele alındı. Programın ilk günü, oturumların tamamlanmasıyla sona erdi.
IV. Uluslararası Oğuzlar Sempozyumu’nun ikinci gününde Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Sosyal ve Kültürel Etkinlikler kapsamında, sempozyuma katılım sağlayan akademisyen ve diğer misafirlere, Arapgir’in tarihi ve kültürel değerlerine sahip yerlerini gezdirerek bilgiler aktardı.
Başkan Cömertoğlu; ‘’Dördüncü dönem belediye başkanlığı görevini yürütüyorum. Burada bulmuş gayemizin yeryüzündeki yaşam gayemizle örtüşleşen, eşleşen ve ölene kadar imar faaliyetini topraklarının, köklerinin, kültürlerinin, geleneklerinin devamı olarak nöbetini tutan bir belediye başkanlığı yapıyorum. Biz sadece burada nöbet tutuyoruz. Bütün bölgenin geçmiş 1000 yılını, 3000 yılını belki de 20000’in üstündeki yılları, Türkmen gelenekleriyle bir bir aşa çevirmiş, işe çevirmiş, temsile çevirmiş yaşamın olmazsa olmaz bu da insana lazım denilen her şeyini ürün olarak ortaya çıkarmış geleneklerin coğrafyasındayız. Onun evindeyiz, onun ocağındayız. Anadolu’yu bir baştan bir başa yurt edinen Oğuz Boylarının tümünün emanetçisi olarak buradayız. Munzur’un ön yüzünden arka yüzünde Karadeniz’in sonuna kadar, bir tarafta İç Anadolu’nun Sivas’ından, Tokat’ından, Kayseri’sinden, Amasya’sından, Samsun’nundan bir bütün olarak Anadolu’yu Anayurt yapan iradenin mayasının çalındığı, yurt edinildiği yerden sesleniyoruz.
Bu çalıştaylar, bu sempozyumlar büyük gayretler, büyük çalışmaların bir araya getirilmesi, oluşturulması faaliyetidir. Sonuçta en değerli şey bilgidir. Bu salonlar bu tür çalışmalar için yapıldı. Bu mekanlar bu hale bu anlayışlar sayesinde geldi. Terk edilen bir ülke olmanın, terk edilen bir yurt olmanın ızdırabını duyarak, tercih edilen bir yurt, tercih edilen bir kültür, tercih edilen bir Türkmen yurdudur demek için bu çalışmalarımız. Nerede olduğuna değil, neye hizmet ettiğine, nasıl baktığına ışık tutmak için herkese mikrofon uzatıyoruz.
Sempozyumumuza uzaktan yakından iştirak eden, bizi onurlandıran, bizi zengin kılan, bizim yapmak istediklerimize ışık tutarak, yol açarak başta hocalarım olmak üzere tüm katılımcılara, misafirlere şahsım, kurumum, ilçem adına, geçmişim adına minnet borçluyum.’’ ifadelerini kullandı.