Eski Bakanımız Metin Emiroğlu’nun 180 yıl önce inşa edilen baba evini, konaklarını Kültür evi olarak düzenlenmek üzere Arapgir’e bağışlamıştı. Restore edildiğini biliyorduk, ancak ne aşamada olduğunu merak etmiştik. Eski Bakan Metin Emiroğlu, babasına ait taş,ahşap ve kerpiç karışımlı konağı aslına uygun olarak restore ettirdikten sonra 2012 yılında Malatya Valiliğine hibe etmişti.
Arapgir’e birlikte gittiğimiz Remzi Hayta, Kayhan İnceoğlu ile birlikte ilçede bize rehberlik eden Ak Parti ilçe Kadın Kolları Başkanı çok değerli hanımefendi Neslihan Güler, bizlere şimdiye kadar nasıl tanımadık diye yakındığımız Asım Külah’ı tanıştırdı. Sayın Külah Arapgir’in gönüllü kültür adamıydı. Arapgir’i en iyi bilen ve tanıyan gönül adamıydı. Bizlere restore edilen Emiroğlu Konağının bulunduğu alana götürdü. Çok sayıda Konağın bulunduğu kırma taş döşeli sokaktan yürüyerek Konağın bahçesine geçtik. Konağın bahçesine “Bellek 1071 tarih parkı tematik müze” ilgili çalışmalar yapılıyor. Bir zamanlar konağın bahçesindeki ağaçlar sökülerek açılan alan taşlarla kaplanmış. Üzerine Türk büyüklerinin bulunduğu heykeller yerleştirilmiş. Konağın yan karşı tarafına da bir Otağ kıl çadır yapılmıştı. Çalışmaların sürdüğü bu alandan Konağa geçtik, kapıyı Konağın antika sayılacak anahtarıyla açan Asım Külah Arapgir konaklarını anlatmaya başladı:
“Arapgir evleri, genellikle bahçeler içinde; toprak damlı; duvarları taş ve kerpiç karışımından yapılmış olan, 2-3 katlı evlerdir. Bu evlerin iskeletleri kavak ağacındandır ve odalarında ahşap yüklükler vardır. Yüklük içinde, adına “çark” denilen ve yıkanmak için kullanılan duş teknesi benzeri tek parça bir taş bulunurdu. Mutfağın bulunduğu bölümden birkaç basamakla mahzene inilirdi. Konakların mahzenlerin de Arapgir’in ünlü köhnü üzümü de dahil kışlık üzüm salkımları ahşap kafeslerde asılarak kurutulurdu. Pekmez yapılırdı. Mahzene yakın yerde bir buğday ve ekmek ambarı mutlaka vardı. Konağın alt katların da ise ahır, ahır sekisi ve merek dediğimiz yem deposu bulunurdu. Arapgir de çok sayıda buna benzer konak vardır, Emiroğlu konağı gibi birçoğunu ayağa kaldırmayı başardık. Gelecek kuşaklara bu konakları mutlaka taşımalıyız. Emiroğlu konağı kültür evi olarak hizmete açılacak odaları misafirhane gibi döşeniyor. İlçeye gelecekleri burada ağırlayarak Konak havasını yaşatmaya çalışacağız.”
SAFRANBOLU’YA RAKİP OLACAK
Emiroğlu Konağı yapılan restorasyon çalışmasıyla ayağa kaldırılmış. Odaları yatak odası olarak düzenleniyor. Kapılar ve pencereler aslına uygun olarak yapılarak yenilenmiş. Konağa Mutfak ve banyo yapılmış. Yakın zamanda Emiroğlu konağı kültür evi olarak hizmete açılacak. Ancak bahçesine yapılan ve adına Bellek 1071 Tarih parkı adı verilen çalışmalar konak yapısına uymasa da yine de Emiroğlu Konağını yakın zamanda ziyaret edilen kültür merkezlerinden biri yapacak gibi görünüyor. İnsanlar birkaç günlük içinde olsa bu konaklarda kalabilecek.
Arapgir’de 100’den fazla Konak ve tarihi Arapgir evi bulunuyor. Bu evler restore edilerek ayağa kaldırıldığında Safranbolu evlerine rakip olabilecek düzeyde. Kaldı ki tarihi Arapgir evleri bir zamanlar üretim merkezleriydi. Arapgir üzümleri bu evlerde işlenmiştir. Manusa kumaşları burada dokunarak dünyaya yayılmıştır.
Arapgir’de bu güne kadar 10’dan fazla konak restore edilerek ayağa kaldırıldı. Tarihi Kaşkaloğlu konağı da Konuk evi olarak hizmete açılmaya hazırlanıyor. Bu konakların muhteşem mimari yapılarıyla ayağa kaldırıldığı Arapgir’de kültürel türizmin alt yapısı da hazırlanıyor.
“ARAPGİR DE GELECEK TURİZMDİR”
Arapgir’in başarılı ve çalışkan Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Arapgir’in geleceği hakkında bakın neler anlatıyor:
Ben göreve geldiğimde, Arapgir göçle yok olan elindekini tüketen, yerel körlük ile değerlerinden bi haber durumda idi. Belediye olarak ta paramız yok, personelimiz yoktu ama tarihsel bir sahiplenme ile ayağa kalkabileceğimize inandık ve Valilerimizin kapısını çaldık. Arapgir de 40 sivil yapının roleve, yenileme uygulama projesini hazırlatıp, 385 geleneksel konut envanterini çıkardık. 1830’ların dokuma şehri ve o yıllarda nüfusu 40 binleri aşan bölgenin tarihi değerlerini, yemeğinden müziğine özelliklerini İstanbul üniversitelerimizle de işbirliği yaparak açığa çıkardık. Arapgir mevcut yerleşmenin yanında vadi içinde eski Arapgir’imiz vardı. Orada tarihi evler ve camiler kaderine terk edilmişti. Eski Arapgir de bulunan 10 mahalle de önemli ölçüde harap olan Camiler, hamamlar a el attık. Burada yer alan tarihi kütüphane, mescit camiler, köprülerin kurtarılması için harekete geçtik. Valilik ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün desteğiyle, Çarşı Cami (Mirliva Ahmey Bey), Millet Han, Kaşkaloğlu Konağı, Çobanlı Cami ve konağını ilk etapta onarımını sağladık. Çarşı Hamamını onarıyoruz. Ömer Baba Türbesi, Tekke Cami, Şeyh Hasan Cami, Osman Paşa Cami, Ulu Cami, Yazılı Mağaralar, Arapgir Narin Kalesi, Deveci Hanı, Molla Eyüp Cami, Hankah, Ümmü Gülsüm Hatun Çeşmesi, Osman Paşa Şehir Hamamı, Kale Arkı, Kozluk Köprüsü, Eski Şehir ve mezar yerlerini onarıp ayağa kaldırdık. Örnek olabilecek dokuma atölyesi olan evleri, eski yapıları kurtarmak için harekete geçtik. Arapgir de dünü geleceğe taşıyacak çalışmalar gerçekleştirdik. Yok olmak üzere olan tarihimizin değerlerini gün ışığına çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Arapgir de gelecek turizmdir. Tarihi eserleriyle, 200 yıllık tarihi konaklarıyla Arapgir’in geleceği turizmdir. Bunun alt yapısını oluşturduk, çalışmaya da devam ediyoruz. Arapgir’in tüm ortak değerlerine sahip çıkıyoruz.”