Arapgir’le yaklaşık 140 yıl özdeşleşen manusa dokumacılığı 1830 lu yıllardan başlayarak hızlı bir şekilde yaygınlaşmıştır. Manusa, 1950 li yıllarda önemini kaybederek 1970 de yok denecek düzeye gelmiştir. Manusa bilhassa, Arapgir’de yün ve pamuklu ipliklerle jakar tezgahlarında dokunan yollu ve nakışlı bir çeşit kumaşa verilen addır. Genellikle köylülerin tercihen giydikleri bu kumaşların nakışlarına göre düz, potikli, çiçekli, bademli, yılan eğrisi, taraklı gibi isimlerle manusa anılır.
1800 ‘ler boyunca dokuma geçerliliğini, varlığını korudu. Arapgir dokumaları daha ucuz ve daha sağlam olduğu için İngiliz dokumaları hızlı bir şekilde piyasalarda çekildi. Kazadaki tezgah sayısı arttı ve beş yıl sonra yılda 95 000 kg. ithal iplik bu tezgahlarda dokunmaya başlandı.1836 da Arapgir bölgesinde 1000 tezgah İngiliz ipliği kullanarak pamuklu dokuyordu. Üretim 30–40 yıl sonrada istikrarlı devam etmekteydi. Dokumalar başta Rusya olmak üzere Erzurum ve diğer yerlere gönderilmekteydi.
Arapgir’de üretilen manusa sağlamlığı ve renginin kalıcılığı sayesinde İngiliz Manchester basmalarını karşı yerini korumaktaydı. Manchester basmaları çok ucuz olmasına rağmen manusa tercih edilmekteydi. 1907 de Arapgir’deki tezgâhların sayısı 1200 dür. 1960 lı yıllardan sonra fabrikasyon üretim manusanın cazibesini azaltarak günümüzde ise yok olma ile karşı karşıyadır.