Selam Medya Genel Müdürü Lütfi İnan, Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu’nu ziyaret etti.
İki dönem AK Parti’den belediye başkanı seçilen, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde ise son seçimlerde ise CHP’den aday olan ve yeniden Arapgir Belediye Başkanı seçilen Haluk Cömertoğlu, yeni döneme dair Vuslat Gazetesi’ne açıklama yaptı.
“TEMEL GAYEMİZ ÜRETİCİNİN, ÜRETTİĞİNİ PAZARLAMADA ZORLANMADIĞI BİR SİSTEM OLUŞTURMAK”
İlk belediye başkanı seçildiği 2009’dan bu yana tarih ve kültürel mirası öncelediğini ifade eden, “Ürün ve katma değere dönük üreticiyi ayakta tutacak modellememizi olgunlaştırdık. 10 başlıkta organik ürün söylemimizin içini doldurduk. Coğrafi işaret ve tescillerle alakalı önemli çalışmalar yaptık. Temel gayemiz üreticinin daha çok ürettiği, ürettiğini de pazarlama noktasında zorlanmadığı bir geçim sistemini burada yerleştirmek. Tarım ve hayvancılığın merkezde olduğu bir bölgedeyiz. Önemli ürünlerimiz var. Bunu reyhanla başardık. Şu an üzüm ve dutta devam ediyor. Arapgir’de yaklaşık bin tonun üzerinde badem üretimi var. Son dönemlerde ekim alanı artan ve bin to’a yakın nohut üretimi var. Bu leblebiye dönüşür, farklı ürünlere dönüşüyor. Yaklaşık 13 Bin ton civarında üzüm üretimi var. Bin tonun üzerinde koyun ve keçi üretimi var. Bütün bunlar bir fırsat ve üreticiyi destekleyen buradaki huzur ortamına katkı sunan çalışmalar” dedi.
“YUKARI FIRAT’IN TÜMÜNÜ ÇALIŞIYORUZ”
“Yukarı Fırat Havzası” projesine ev sahipliği yaptıklarını belirten Başkan Cömertoğlu, “Yukarı Fırat’ın tümünü çalışıyoruz. Arapgir merkezde duruyor. Divriği, Kemaliye, Ağın, Çemişgezek, Pertek, Keban ve Arguvan. Şimdi Hekimhan’ı da işin içine dahil ettik. 9 ilçeye çıktı. Burada 5 il buluşuyor. Bunların hepsinin özelinde olanın genelde olan açığa yönelik bir farkındalık geliştirme faaliyeti bu. Fotokamp ile birlikte bunu da gündeme aldık. Türkiye’nin en önemli fotoğraf ve film sanatçıları 54 ilin dernek başkanı Arapgir’de 1 hafta misafirimiz oldu. Çalıştaylar yaptık ve bu ilçeleri de envanter kabul edilebilecek şekilde bir çalışma ekibiyle taradık. O farkındalığa katkı sunduk. Şimdi o çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu.
“YEDİ İLÇE MERKEZİNİ ÜST ÜSTE KOYDUĞUMUZDA ANCAK ARAPGİR EDİYOR”
Arapgir ilçesinin dağınık bir yerleşke olduğunu ifade eden Cömertoğlu, “63 mahallenin 21’i merkezde. Bu 21’inde şu an 9’u merkez olarak kabul ediliyor. Öbürleri kenarlarında kalıyor. Buna rağmen ortaya çıkan sonuç Malatya’daki ilçe merkezlerinin yedi tanesini üst üste koyduğumuzda ancak Arapgir ediyor. Yüz ölçümü olarak. Bunun zorluğunu yaşıyoruz. Ama halkımızın sağduyusuyla bu işin de üstesinden geleceğiz” dedi.
“HİZMETLERİMİZ İÇİN PARTİLER ARAÇTIR”
CHP’den belediye başkanı seçilme sürecine de değinen Başkan Cömertoğlu, “2 dönem AK Parti’nin belediye başkanı olarak bulundum. Şuanda CHP’nin belediye başkanıyım. Ama biz partileri bir araç olarak ifade ettik. Şu anda da bir araç olarak, CHP’nin fırsatlarını Arapgir ve Arapgirlilerin lehinde kullanıyoruz. Kardeş belediyecilik kapsamında ciddi bir atak yapıldı. Bu konuda da bakanlık bakanlık gezerken, küçük ödenekleri bile yıllara sari gidip gelmeyle çoğu zaman yolda harcadığımızı ancak alabildiğimiz dönemden büyük projeleri gidip çay içerek bunu sizin için yapacağız Arapgirlilere kazandıracağız diyen sürece geçtik. Ben bu açıdan özgürlüğüme kavuşmuş gibi hissediyorum. Üzerimizde bu konuda bir baskı unsuru olacak hiçbir şey yok. Toplumun arzu ettiği de bu zaten. Bunu daha da geliştirmek ve modellemek bizim de görevimiz” şeklinde konuştu.
“ARAPGİR KENDİLERİNE KAYYUMU ATAR DEMİŞTİM”
Belediye başkanlığının yük olma değil, yük alma yeri olduğunun altını çizen Cömertoğlu, “Partilere yük olmayacağız yükünü alacağız diye bir sloganla yola çıkmıştık. Kimseye yük olmak bizim haddimiz değil. Hele ki halkın bize emanet ettiği belediye başkanlığı Şehrül Eminlik makamı yük alma yeridir, yük olma yeri değil. Türkiye’de bu gözden geçirilmelidir. Önce, oylarını veren insanlara nasıl yük olan sistemin bu merkezlerde nasıl bir menfaat sarmalına dönüştüğüne bakmak açısından çok önemlidir. Biz bunların hepsinin üstünde bir iş yapıyoruz. Sıradan bir iş yapmıyoruz. Çünkü toprağımız ve kültürümüz bize bunu yaptırıyor. Türkmen beylerinin 1020’li yıllarda gelip yerleşmiş bir bey ailesinin çocuğu olarak bunu yapıyoruz. Sadrazamların yetiştiği coğrafyanın bir belediye başkanı olarak bunu yapıyoruz. Biz Türkmen beyiyiz. Kimse bizim üzerimizden oyun yapmasın. Bizi bozmaya uğraşmasın, kendisi bozulur. 31 Mart öncesi hakkımızda bazı söylentiler vardı. Arapgir’e kayyum atanacağını yayıyorlardı. “Arapgir kendilerine kayyumu atar” demiştim, 31 Mart akşamı Arapgirli hemşerilerim o kayyumu atadı!”
“KAVGAYA DAVET EDENLERE ÇAĞRIM VAR! BU KAVGALARINIZ SONUÇ VERMEYECEK”
Siyaset yapmanın kırıcılık, dökücülük ve ötekileştirme olmaması gerektiğini ifade eden Cömertoğlu, “Dedi kodu ile bir yere varılmaz. Kavganın kazananı olmaz. Kavgaya davet edenlere çağrım var. Bu kavgalarınız sonuç vermeyecek. Nerede bulunursak bulunalım, Allah’a bir ahit ile burada bu işleri yapmalıyız. Ruhlar aleminde verilen bir sözü de sürekli güncel ve gündemde tutmalıyız. Bizim rabbimiz Allah. Terbiye edicimiz Allah ise biz Allah’a bağlı olarak bu işi yapıyorsak o zaman siyasi organizasyonlarımızı da kırıcılıktan, dökücülükten, ötekileştirmeden uzaklaştırarak halkın ortak emanetçisi, ortak değerlerini koruyanı ve sokağını süpürmekle, çöpünü toplamakla iftihar eden bir süreci şeref duyan bir süreci daha da geliştirmektir. Ben bunu yapıyorum. En büyük projemiz gelecekte ki nesillere temiz ve kirlenmemiş bir anlayışı teslim etmek” dedi.
“ROMA BİZİZ DESE DE, DÜNYA'NIN MERKEZİ ARAPGİR"
İlçenin turizmini geliştirmek adına ciddi adımlar attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini vurgulayan Cömertoğlu, “Arapgir olarak sadece Türkiye’de değil Dünyanın turizme yönelmiş ve turizm ile anılan ilçeleriyle, bölgeleriyle yarışan bir hale geleceğiz. Zaten Dünya’da da ülkeler yarışmıyor, şehirler yarışıyor. Biz bunu 10 yıldır gündemimize aldık. Bizim şu an alternatif olarak gördüğümüz Roma ile denk bir iş yapma arzumuz var. Onlar Dünyanın merkezi diye kendini tanıtsa da Dünyanın merkezi Arapgir diyoruz. Yaşamın derinliği Arapgir. Bugüne kadar geleneklerle birlikte yaşatılması başarılan ürün olarak da mutfağında, sofrasında, sohbetinde, gelenek olarak ve töre olarak da her yerinde hayatı kuşatan, paylaştıran bir süreci savunuyoruz. Dünyanın merkezi olması bu açıdan çok önemli. Toplumsal kaynaşma, entegrasyon dediğimiz toplumun uyum hali, hiçbir insanın ötekileştirilmediği, dışarıda bırakılmadığı bir yönetim tarzı bizim önemsediğimiz tarz” dedi.